TÖRE GKRY MECLİS BAŞKANI'NI KINADI
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%">Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre Güney Kıbrıs Rum
Yönetimi Meclis Başkanı’nın Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alan söylemlerini
kınadı.<o:p></o:p></span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%"> </span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%">Töre, yazılı açıklamasında şunları kaydetti:<o:p></o:p></span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%"> </span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%">“GKRY Liderlerinin son zamanlarda KKTC ve Anavatan Türkiye
Cumhuriyeti aleyhine fanatik ve uzlaşmaz söylemleri mevcuttur. Bunlardan bir
tanesi de mevkidaşım olan GKRY Meclis Başkanı’nın kapalı Maraş, Karpaz ve sözde
Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)’deki politikalarımızla ilgili olarak Türkiye’yi
hedef alan talihsiz açıklamalarıdır. GKRY Meclis Başkanı’nın açıklamaları,
esasen neden Kıbrıs diye bir sorunun var olduğunun en sarih göstergesidir. <o:p></o:p></span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%"> </span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%">Kıbrıs Sorununu sözde “Türkiye’nin işgali” olarak tanımlama
zihniyeti, iki devletli çözüm siyasetimizin ne denli haklı ve meşru olduğunu
ortaya koymaktadır. Kıbrıs Sorunu bir işgal sorunu değil, egemenlik sorunudur.
Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin hakkı ve Rum tarafı ile eşit siyasi
statüsü kabul edilmiş olmasına rağmen, Kıbrıs Türk tarafı ayrımcılığa uğramakta
ve Rum tarafı adanın tek yasal temsilcisi kabul edilmektedir. Dolayısıyla,
Kıbrıs’ta eğer bir işgal ve işgalci varsa o da Rum tarafıdır. <o:p></o:p></span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%"> </span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%">Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sözde MEB içerisindeki
faaliyetleri, Kıbrıs Rumlarının tek yanlı faaliyetlerine karşılık, mütekabiliyet
esasına dayalı, KKTC ile işbirliği içerisinde attığı Kıbrıs Türklerinin
müktesep ve içkin haklarını korumaya yöneliktir. Benzer şekilde, kapalı Maraş
açılımımız da Devletimizin egemenlik sahası içerisindeki bir konudur ve
uluslararası hukukla uyum içerisinde uygulamaya konulmaktadır. <o:p></o:p></span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%"> </span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%">Bundan dolayıdır ki Türkiye’yi ve Türk Ordusu’nu “işgalci”,
KKTC’yi de “sahte devlet” olarak tanımlamak gerçeklikten uzaktır ve iki taraf
arasındaki uzlaşı arayışına zarar vermektedir. Dolayısıyla, biz haklı davamızda
egemen eşitliğimizi uluslararası camiaya er ya da geç tescil ettirene dek
yolumuza devam edeceğiz. Kendileri de diledikleri mecraaya diledikleri şikayeti
yapabilirler. Ancak bu zihniyetle hiçbir yere varamayacaklarını da bilmeleri
gerekmektedir.” <o:p></o:p></span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%"> </span></div>
<div><span style="font-size:12.0pt;mso-bidi-font-size:10.0pt;
line-height:115%"> </span></div>