Parlamentolar Arası Birlik (PAB) toplantıları çerçevesinde 141.birleşim, Sırbıstan'ın başkenti Belgrad'da başladı.
KKTC'yi Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay'ın temsil ettiği toplantıda, Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin temsilcilerinden oluşan Milletvekilleri de bulunuyor.
Toplantının açılış seramonisi öncesi Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop ile biraraya geldi.
Toplantının yapıldığı konferans merkezinde yer alan görüşme önce başbaşa, daha sonra heyetler arasında devam etti.
Görüşmede UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu ve HP Milletvekili Jale Refik Rogers, de yer aldı.
Yaklaşık 45 dakika süren görüşmede, Kıbrıs sorununda gelinen son durum, ada etrafında doğal gaz sondajı konusunda gelinen süreç ve iki ülke Meclisleri arasındaki ilişkiler gündeme geldi.
İlk sözü alan TBMM Başkanı Mustafa Şentop,Rumların Kıbrıslı Türkler ile bir ortaklık kurma, refahı ve siyasi gücü paylaşmaya hazır olmadığının görüldüğünü belirtirken, Rum tarafının gerçekten çözüm ,istiyorsa Kıbrıs Türkünün siyasi eşitliğini kabul etmesi gerektiğini söyledi.
Kendilerinin Kıbrıs Türkünün siyasi eşitliğini sağlayacak, güvenliğini teminat altına alacak her türlü çözüm sürecine hazır olduklarını ifade eden Şentop, TBMM’nin bugüne kadar Kıbrıs sorunu konusunda aldığı kararlar ışığında Kıbrıs Türk halkı ile dayanışmasını sürdüreceğini söyledi.
Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türkünün hak ve çıkarlarını kendi çıkarlarından ayrı tutmadıklarını dile getiren Şentop, bu durumun Mecliste temsil edilen 4 siyasi parti tarafından yayınlanan ortak açıklamada da dile getirildiğini belirtti.
Şentop, Rum tarafının doğalgaz gelirlerini Kıbrıslı Türklerle paylaşmadığı müddetçe Türkiye’nin Kıbrıs Türk tarafının haklarını korumaya kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
Şentop şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk makamlarının 13 Temmuz’da yaptığı öneri, bu paylaşım için en gerçekçi uygulanabilir yöntemi ortaya koymaktadır. Öneri reddedilmiş olsa da masadadır.”
TBMM’nin Uluslararası alanda KKTC’nin görünürlülüğünün artması adına her zaman çaba gösterdiğine işaret eden Şentop, KKTC’nin TÜRKPA’ya üye olabilmesi için de büyük bir gayret ortaya koyduklarını söyledi.
“TÜRKİYE’NİN DOSTLARI VE KARDEŞLERİ TARAFINDAN DOĞRU ANLAŞILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Türkiye’nin düzenlediği Barış Pınarı Harekatına da değinen Şentop şunları kaydetti:
“Türkiye’nin Güneyinde uzun zamandır istikrasızlık devam etmektedir.Türkiye’nin yıllardır mücadele ettiği PKK terör örgütü, kaos ortamından yararlanarak Suriye’ye geçmiş ve adını değiştirerek kendisine bir terör koridoru yaratmaya çalışmaktadır. Bölgede yaşayan Arap, Türkmen ve Kürt kökenli vatandaşları yaşadıkları yerlerden çıkarmıştır. Türkiye uzun zamandır sınırlarının dibinde terör koridoruna müsaade etmeyeceğini dile getirmiştir.Türkiye başta ABD olmak üzere Türkiye’nin haklı yaklaşımlarını görmezden gelen tavırları sabırla beklemiştir.Askeri seçenekler dışında bütün seçenekler sabırla denenmiştir.Son olarak ABD ile birlikte bölgede terör koridorunun yok edilmesi için uğraş verilmiştir. Fakat bunların hiç birinden sonuç alınamadı.Bunun üzerine Türkiye’nin askeri operasyon yapma durumu hasıl oldu.Türkiye sınırları yakında vatandaşlarının terör koridoru oluşarak vatandaşlarının can güvenliğini tehlikeye sokacak bir durumu bekleyecek değildir. Sanırım buna hiçbir ülke müsaade göstermez.ABD, binlerce kilometre uzaktan “burada terör örgütü var” diyerek Afganistan’a ve Irak’a geliyor.Türkiye, sınırının 2 metre ötesinde bir terör yapılanmasını seyredecek değildir. Bunun anlaşılmasını uzun süre bekledik. Sonuç alınamayınca bu harekatı gerçekletşirdik.Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne baştan beri sonuna kadar inanmaktadır. Suriye’nin toprak bütünlüğü içerisinde terörden arınmış şekilde varlığını sürdürmesi Türkiye açısından da önemlidir. Nitekim bu operasyonda Türkiye’nin karşısında terör örgütü bulunmaktadır. Suriye yoktur. Suriye’nin egemenlik ve kontrol alanı dışındaki bir bölgeden bahsediyoruz. Suriye’de yaptığı açıklamalarda terör örgütünün varlığından duyduğu rahatsızlığı ve bunları hain olarak gördüğünü açıkça dile getirmiştir. Türkiye’nin bu harekatı bölge barışına da katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda Türkiye’nin dostları ve kardeşleri tarafından doğru anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda Kıbrıs Türk halkından ve KKTC’den desteği her zaman bekliyoruz.”
ULUÇAY
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay da konuşmasında Türkiye ile KKTC’nin işbirliğinin ülke ekonomi ve siyasetinin gelişmesi için doğru yönde kullandıklarını söyledi.
Türkiye’nin desteği ile geleceğe umutla baktıklarını dle getiren Uluçay, sabırla yapılan mücadele ile olumlu bir noktaya geleceklerine inandıklarını söyledi.
Ülkenin gelişmesi, uluslararası ilişkilerde daha etkin bir konuma gelme ve haklılığı anlatma adına yıllardır yoğun bir uğraş verdiklerine işaret eden Uluçay, siyasi eşitlik temelinde sonuç alıcı bir, güvenliğin teminat altına alındığı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon için çözüme hazır olduklarını belirtti.
“RUM TARAFI GEREKEN UZLAŞIYI GÖSTERMEDİ”
Rum tarafının gereken uzlaşıyı halen gösteremediğini ifade eden Uluçay, doğalgaz konusunda samimi bir öneri yaptıklarını, bu önerinin hala masada olduğunu belirtti.
Kıbrıs Türkünün doğalgaz konusunda haklarının korunması adına Türkiye ile bir anlaşma yaptığını anımsatan Uluçay, bu yönde çalışmalar devam ederken Rum kesimine çağrılarının devam ettiğini vurguladı.
TBMM ile yakın bir işbirliği olduğuna değinen Uluçay, yer aldıkları bir çok uluslararası organizasyonda TBMM’nin desteğini yanlarında hissettiklerini söyledi.
Başkan Uluçay, şunları kaydetti:
“Türkiye’de yar alan bir sıkıntı, KKTC’yi de her zaman derinden üzer ve etkiler. Dolayısıyla Türkiye’nin her alanda yürüttüğü mücadele bizim için önemlidir. Türkiye bildiğiniz gibi bir operasyon başlattı. Burda da amaç bellidir. Aslında insanlar için güvenlikli bir alan yaratılması öngörülüyor. Biz bu operasyonun en kısa sürede başarıyla sonuçlanmasını temenni ediyoruz. Bölgede gerginliğin ortadan kalkması, insanların rahatlaması ve Türkiye’nin sınırlarında güvenlikli alan yaratılması sadece Türkiye için değil, bölgede yaşayan insanlar için de çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bu konuda da her zaman olduğu gibi destek vermeye devam edeceğiz. “